25 Ocak 2008 Cuma


Ne zaman dilimle ıslatmaya kalksam cümlelerimi ayazda kalıp donuyorlar. Hic biri güneş yüzü göremeden dilimin gölgesine çekiliyor. Gözlerimin ardında gizli saklı bir yerden beynime vuruyorlar yazılmamış, söylenmemiş ayazda kalan cümlelerim. Hep arka sıralarda otururdum. Ben orda öğrendim sıra sıra dizmeyi aklımdakileri. Aklımdakiler dilime çarptığında ya üşürdüm yada terlerdim. Ateşim cümlelerime vururdu. Söyleyecek ne çok söz kalmış yarım yamalak. Bazen sıkılır sessizlikten ayazda donmuş cümlelerimi ateşe verir yakardım. "Cümlelerim yandıkça ince ince sızlardı birilerinin kalbi. "Susmayı öğrendim ben, sustukca bildiğim cümlelerimi unutmayı, unuttukça yarım kalmayı, yarım kaldıkca ayak üstü yaşamı atıştırmayı öğrendim. Öğrendikçe büyümeyi, büyüdükçe kırılmayı, kırıldıkça susmayı''

Hiç yorum yok: